Benim ismim Ayşe. 15 yaşında bir gencim.
Bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamak için Çamlıca Camisi’ndeyiz. Genç olmanın, birlikte olmanın, özgür olmanın mutluluğu ve şükrü içerisindeyiz. Fakat bir yanımız bizimle aynı şartlarda olmayan akranlarımızla…
Kalbimizin yarısı temel insan haklarından yoksun bırakılan, gençliğini esaret ve zulüm altında geçiren kardeşlerimizle birlikte atıyor.
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) olarak, gerçekleştirdiğimiz çeşitli program ve eğitimlerde; dünü, bugünü ve yarınıyla dünyayı öğrenmeye, anlamaya gayret ediyoruz. Farkındalığın aşinalıkla başladığına inanıyor; mazlum coğrafyalarla daha yakından tanışmak, hemhal olmak için çabalıyoruz.
İnancımız ve vicdanımız bize mazlum coğrafyalardan söz açıldığında sessiz kalmamayı öğretiyor. Biz gençler olarak henüz kundaktayken sesi kesilmiş yavruların, feryatlarını yüreklerinde söndüren annelerin ve bir kılıç misali dimdik duran babaların hikayelerini anlatacak gür bir sadâ olmayı öğreniyoruz.
Ve biz gençler olarak, bundan sonra ne kadar ömrümüz var ise, her yaştan şehidi hatırda tutarak yaşamayı, her nerede zulüm var ise ona karşı durmayı kendimize vazife biliyoruz.
Kutsiyeti ayetlerle sabit olan bir mekânda uzun yıllardır cereyan eden, insan haklarını ve insanlık onurunu ayaklar altına alan bu acı olayları ve soykırımı kınıyoruz. Tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen ve insan aklının sınırlarını zorlayan hak gaspına ve vahşete duyarsız kalmamayı, her şeyden önce insanlığımızın gereği olarak görüyoruz.
Yalnızca üç aydır değil, yetmiş beş yıldır süregiden haklı davalarında Filistinli kardeşlerimizle ve tüm mazlum kardeşlerimizle aynı safta olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Onları susturmak isteyenlere karşı sesimizi yükseltmekten vazgeçmeyeceğiz.
Tarihin yeniden yazıldığı şu günlerde, insanlığın yıllardır yitirdiği hayatiyet nabzının mazlum coğrafyalarda attığını, uyanışın ve barışın gençlerin umuduyla gerçekleşeceğini biliyoruz.
Biz gençler sesimiz tüm kulaklarca işitilene kadar, İsrail’in bir terör devleti olduğunu dile getireceğiz. İsrail’in attığı her bombaya karşı, Gazze’de direniş çiçeklerinin açtığına şahidiz. Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında, umutla ve imanla her daim arkalarında olmaya devam edeceğiz. Tarihin haklı tarafında bulunmak boynumuzun borcu.
Bu anlamlı günde en büyük temennimiz zulüm altındaki tüm insanlığın, gökyüzünde serbestçe dolaşan balonlar misali özgür olması.
Çocukların üzerindeki semada bombaların değil, balonların uçacağı günlerin temennisiyle elinizdeki balonları göğe bırakmanızı rica ediyorum.
Yaşasın Özgür Filistin!
Yaşasın Gençlik!
